24 Ekim 2019 Perşembe

Gelecek İçin Yapılacak Yatırım Fikirleri

Günümüz de ekonomik bunalımdan dolayı çoğu müteahhit inşaatlarını bitirmek için sıkıntıya giriyor ve yarım kalan inşaat sayısı gerçekten çok fazla, bu durumdan dolayı müteahhit kişiler yarım kalan inşaatlarını bitirebilmek için hazırda olan satılık evlerini normal fiyatından daha düşük fiyata satılığa çıkarıyor hatta kalıpçıya ya da doğramacıya daire karşılığı verdiği işlerden dolayı evi bitirmesi gerektiğinden, hazırda olan bitmiş evlerini zarara satan müteahhitler bile bulunmaktadır.

İşlerin bu duruma geldiğini gören müteahhitler yeni inşaatlara başlamıyorlar buna bir neden olarak da, birikmiş bir miktar parası olan mal sahibi yeni bir inşaata başlamaktansa, ekonomik risk almak yerine piyasanın bu bunalımlı ortamında kabuğuna çekilerek birikmiş olan parasını idare ederek piyasanın yerine oturmasını beklemektedirler. 

Bu sebepledir ki inşaat sektöründe yavaşlamadan dolayı ve takip eden sektörlerin de iş yapmasında azalma görülmektedir, gerek mobilyacılık sektörü olsun gerek pencere sektörü olsun gerekse elektrikçiler, tesisatçılar vb. eski iş ve gelecek kaygısı olmadan rahat yaşama güvenini kendilerinde bulamamaktadırlar.

Ekonomik düzenin yolunda esnaf için gerekli adımların atılması ve borçların yapılandırılabilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde iş yapamayan şirketler ya da küçük esnaflar kepenk indirecek, batacaktır. Bir başka taraftan da dolar kurundaki dalgalanma nedeni ile alınan mal gelecekte doların düşmesi ile eldeyken zarara uğratması, ya da alınacak malın doların yükselmesi sebebiyle yeteri kadar alınamaması durumlara sokmaktadır. 
Yükselen fiyatlardan esnafın etkilendiği kadar mecburen müşteriler de etkileniyor ve piyasa yavaşlamaya başlıyor. Önüne geçebilmemiz için de kaliteli ürünleri kendimiz üretebilmeli ve dışa bağımlı olmaktan kurtulabilmeliyiz. En basitinden ülkemiz orman ürünleri bakımından kendine yetebilecek bir ülkeyken üretim yapılmadığı için ve orman yangınlarından dolayı boştan yere ağaçlarımızı kaybediyoruz, güzel bir planlama yaparak kendi kaliteli ağaçlarımızı yetiştirip, zamanı gelince üretime başlayabiliriz.

Sincan'da Keresteci olarak biz yerli kereste satışı yapmaktayız ama ithal olarak getirdiğimiz kerestelerin yanında bizim kerestelerimiz biraz daha kalitede yoksun kalmaktadır. Halbuki kendi kaliteli kerestemizi yapabilmek için önümüzde bir engel gözükmüyor.

23 Ekim 2019 Çarşamba

Zaman İçinde Keresteciliğin Gelişimi

Kerestecilik ilk insanın var olmasından bu yana dünya da bulunan bir meslek. Tabii ki buna o zamanlarda kerestecilik denmiyordu ama insanlar evini yapmak için, ev eşyaları için, oturak, sandalye yapımında çam kereste kullanıyorlardı. Eskiden yapılan evler için konuşursak Western filmlerindeki evleri gözünüzün önüne getirin, her adım attığınızda tahta esnemesinden dolayı oluşan gıcırdamalar ve kösele ayakkabı tıkırdaması.
O zamanlardan önceki yıllarda da baraka yapmak için odun, ağaç ürünleri kullanılıyordu, ve biraz zaman geçtikten sonra kereste kullanılarak yapılan evler tarihte kalmaya başladı. 2010 yıllarına yaklaştığımız da ise revaçta olan inşaat elemanı beton olmuştur ve betonarme binalar içerisinde insanlık hayatını geçirmeye devam ediyor. 
Değişik farklı mühendislik tipleri kullanılarak yapılan evler şimdi İnşaat mühendisliği derslerinde gururla gösteriliyor. Bu süreç içerisinde tıpkı şehirden köye olan son zamanlardaki göç dalgası gibi ağaç ürünlerine yönelimin de artmakta olduğu gözlemleniyor.
 Nasıl toprakta kendi ürettiği domatesi yemenin zevkini alan bir kişi tarlada ekmek biçmek için toprağa ayak basmak için yaşının ilerlediği zamanlarda kırsal kesime yöneliyorsa, betonarmeden sıkılan insanlar da hobi bahçeleri olsun köylerinde bir yere ev yaptırmak olsun ya da ağaç ev tutkusu olsun eskiye dönüşü başlatıyor.
Eskiden yapılan baraka tarzı evler kendi zamanına göre çok değer görmezken betonarmeden dönüş macerasında kereste kullanılarak yapılan evler çok değerli olmaya başladı, bu duruma şu şekilde bakabiliriz. Eski zamanlarda herkes ata biniyordu ve her kesim tarafından kullanılan bir hayvandı, ama günümüzde arabalar var ve ata binmek isteyen bir kişinin zengin olması gerekiyor, atı alabilmek için, besleyebilmek için, ahırını yapabilmek için eskiden lüks olmayan bir durum artık lüks durumuna geldi.
Ağaç ürünleri kullanılarak yapılan evler de aynı şekilde artık lüks olmaya başladı ve gelecekte daha da değerlenecek bir sektör olacaktır.
Ben de Sincan'da Keresteci olarak ağaç evlere ilgi duyuyorum hatta eğer imkanım olursa uygun bir ağaç bulup bir ağaç ev yaptırmayı da düşünüyorum. Onun havası başka olur ya yerden yüksekte olduğun belki de ip ile tırmanarak çıktığın bir ev olsa güzel olurdu. Düşünüyorum da benim bu tip isteklerimin olmasının sebebi sanırım çoçukluktan itibaren çalışıp oyun oynayacak vakit bulamamaktan geliyor. Neyse artık bunu da farklı bir konuda ele alalım okuduğunuz için teşekkür ederim, kalın sağlıcakla...

20 Ekim 2019 Pazar

Kereste Olacak Ağaçların Kesimi

Kerestecilikte en önemli olan unsurlardan bir tanesi, kereste haline getirilmiş tahtanın hangi tür ağaçtan yapıldığıdır. tür olarak gürgen kereste, kavak kereste, çam kereste gibi artırılabilecek çeşitleri olan kereste türleri vardır.

Tomruk kesiminde yaşı gelmiş kesilmeye uygun olan ağaçların gövdesinden içe doğru çapının %40'ına kadar motorlu testere yardımıyla kesildikten sonra, kesilmiş yerin altından, içteki kesilen son noktaya bağ kuracak şekilde (dilim benzeri) kesilir. Bu şekilde yapılmasının sebebi kesilen yerin üstünde olan ağacın testereye olan baskısının artışını engellemek ve testere hareketini kolaylaştırmaktır. Eğer dilim şeklinde yapmayıp dik bir şekilde ağacı kesmeye devam edersek ağacın üstünde kalan bölgesinin yükü bir zaman sonra testerenin üstüne binmeye başlayacaktır, bundan dolayı da testere sıkışacak ve kesmeyi bırakın testereyi dahi yerinden çıkaramayacak duruma geleceksiniz.

Ağacın düşeceği konum üzerinde güvenlik önlemleri almak da önemlidir, yüksek hızda ve insan gücü ile kontrol etmenin mümkün olmadığı bir yük olduğu için serbest düşen tomruk kolaylıkla can alabilir. Dilim şeklinde kesildikten sonra testere hareketi kolaylaşacağı için kesmeye devam edilip ağaç düşürülür. Ankara Yağmur Sincan Kereste' de bu tomrukların kereste bakımından en faydalı olanı yani güneş altında kaldığında hemen dönme yapmayan diğer türlerine göre daha dayanıklı olan çam kereste satılmaktadır.

13 Ekim 2019 Pazar

Sincan Kereste

       







TABANLIK KERESTE
CEPHE YENİLEMESİ

İNTERNET SİTEMİZ İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAMANIZ YETERLİDİR


TELEFON : +90 531 403 32 30










Sincan'da Kerestecilik

    Bazen hayatınızda sevinç içerisinde olduğunuz ve etrafınızdaki insanları da mutlu etmek istediğiniz zamanlar olur, bazen ise tam tersi dertli, bulutlu olduğunuz zamanlarda yanınızda olmasını istediğiniz derdinize ortak olmasını istediğiniz kişiler olur. Bu zamanlarda  arkadaşlarınızın sizin ile ilgilenmesi tabi ki de hoşunuza gidecektir ama zaman içerisinde yalnız olduğunuz aklınıza gelecek ve bu yalnızlık sizi kasıp kavuracak, neden bunları yazıyorum diye sorarsanız insan hep aynı kalamıyor, her zaman herkes aynı şekilde gününe başlayamıyor.
     Bakıyorsun, her zaman gülen bir kimse o gün kanatlarını indirmiş ve sanki yardım bekliyorcasına oturuyor, eğer insanların bu halini anlayabilir ve ona göre hareket edebilirseniz insanlar tarafından daha fazla sevilecek ve sayılacaksınızdır.
     İnsan ruhu öyle bir şeydir ki ilgi ile büyüyüp bütün sevginizi aktardığınız bir kimse, olur ya bir gün hata yaparsanız o eski günleri unutup sadece yanlış olan hareketiniz için ilgilerinizi tamamen silip gidebiliyor.
     Bunları anlatmamın sebebi aslında eski esnaflık birlikteliğinin beraberliğinin kalmamış olması, şu anda öyle bir zamandayız ki birisi düşse, sadece uzaktan bakıp bu adamda düşmüş duydunuz mu diye konuşacak ve 5 dk sonrasında konu bittiğinde unutulup gidilecek. Esnaflık kültürünün kalmamış olmasının sebeplerinin birisinin de esnaf üzerine ekonomik olarak çok yüklenilmesinden dolayı olduğunu düşünüyorum, vergiler hatta faizlerden dolayı bunalan esnaf kendi dükkanını çevirmek için kırk takla atayım derken yanı başında ki kapı komşusunun durumundan bir haber gününü geçiriyor, gün gelip darda olan komşusu batınca da bak sen şu işe deyip 5 dakikalık konuşmaya sığdırıp konuyu kapatabiliyor, gel gelelim ki ben burada sadece 5 dakika konuşan kişide suç bulamıyorum çünkü kendi evini geçindirmek için esnaf kendi dertleriyle uğraşması gerekir, en normal olan olaylardan bir tanesidir bu hadise de.

     Sincan'da kerestecilik yaptığım süre içerisinde çok fazla komşum oldu çok fazla batan arkadaşım çok fazla zengin olup dükkanını daha iyi bir yere taşıyan kişi tanıdım, belki de bu kişilerden birisi de benim, zaman içerisinde dükkan taşıma durumunda ben de kaldım ama bu durum sayesinde yeni insanlar tanıyıp yeni dostluklar ediniyor insan, kimin yolmak için yanında olduğunu kimin dostluk için yanında olduğunu gayet iyi anlayabiliyorsun.
Bugün ki yazımda esnaflık bağları hakkında bahsetmek istedim, okuduğunuz için teşekkür ederim.

12 Ekim 2019 Cumartesi

Çanıllı Macerası

     Bugün saat 10:00 da uyandım ve kahvaltı yapmak için mutfağa yöneldim, İrem kahvaltıda hamur kızartması yapmış bugün. Genellikle ben tam uyandığımda kahvaltı hazırlanmış oluyor, bunu nasıl denk getiriyoruz ben de tam olarak anlamıyorum ama tam saatinde uyanıyorum sanırım.
     Dükkana geldiğim de karanlık bir hava vardı, bulutlar sanki güneşi kıskanıyor yeryüzüne hiç bir ışın tanesi göndermiyorlardı. Havanın bu kadar kapalı olmasına rağmen hiç rüzgar yoktu, rüzgarın olmaması benim aklıma hemen Çanıllı barajını getirdi, tanımlayacak olursam Sincan'a en yakın olan kamp için, balık tutmak için, temiz havanın tadını çıkarmak için yani hayatın hızlı akışından bir anlık uzaklaşmak için gidilebilecek en iyi yerlerden bir tanesidir. Çalışanlarım olan Furkan ve Nurettin'e gidip bugün kendime tatil yazdım deyip, Çanıllı'nın yolunu tuttum.
     Eskiden de hep tek başıma buraya geldiğim için, yalnız olarak kafa dinlemeye gitmek benim için yapılmayacak bir şey değil, burada bulunan balıklar turna, levrek, sazan olduğu için, baraja gelmeden önce av bayiine uğrayıp canlı balık almam gerekiyor, canlı balıklar hamsi büyüklüğünde olduğu için turna balığının yediği önemli yemlerden bir tanesi. Aslında önemli olan burada balık tutmak da değil, sadece bu hayat hızını yavaşlatmak için yaptığım aktivitelerden bir tanesi.
     Tam sandalyeme oturdum doğal ateşte, kara çaydanlıkta demlenmiş çayımı yudumlarken, ufuk çizgisi doğrultusunda dağın eteklerinden bana doğru gelen bir araba gördüm, hemen aklımdan bir kaç isim geçti gelebilecek kişiler hakkında ama neden burada olsunlar ki diye de düşündüm. Biraz daha yaklaşınca gelenin Mehmet olduğunu anladım, dükkana gitmiş beni göremeyince Furkan'a sormuş ve burada olduğumu öğrenip hiç aramadan gelmiş, aslında gelmesi beni mutlu etti çünkü bu kadar yolu samimiyete dayanıp gelen bir arkadaşının olması insanı sevindiriyor.
     Gelmeden markete uğramış gece geç gideriz düşüncesiyle, yiyecek malzemeler almış ve Sincan Kereste broşürlerini yaptırdığını gösterip, bu da benden sana hediye diyerek önüme koydu, ne zamandır bu broşürleri yaptıralım diye düşünüyorduk ama yapmak nasip olmamıştı, kardeşim Mehmet sağolsun...

11 Ekim 2019 Cuma

Bugün ki Yaşadıklarım

     Merhaba arkadaşlar;
Bu yazı bloğumda paylaşacağım ilk yazı olacak bu yüzden biraz da heyecanlıyım.
     Bugün yine Sincan'da esnaf olan arkadaşım Mehmet ile birlikte saat 11 civarı gibi güneşin az ısıtan ışınlarının altında, birbirimize doğru ayak ayak üstüne atmış bir şekilde çaylarımızı yudumlarken, dükkanın diğer ucundan üstü başı kirlenmiş, pantolonunun dizlerinde kocaman delikler olan, saçları ağarmış ve gözlerinin içine girecek kadar uzamış, tek eli ceketinin cebinde yaşlı bir amca geliyor. Mehmet'e sordum;
    *Kardeşim sence bu adam hayatı boyunca idealleri için uğraşmış bir kimse mi? 
    *Yoksa hayatı boyunca hiç bir şey için uğraşmamış, sadece bu günü için yaşayan bir kimse mi ?
Mehmet'in bana olan cevabı aslında benim tanıdığım kişi olan Mehmet değil de içerisinde daha farklı bir kişi olduğunu gösterdi, "bu insan hayatı boyunca isterse bu günü için yaşamış birisi olsun isterse çok şeyler yapıp başarısız olan birisi olsun, dünyamızın bu gününde ayakta kalmayı başarıp şu ana kadar gelebildiyse eğer zaten bazı şeylerde başarılı olan bir kişidir benim fikrimce".
     Mehmet'den böyle bir cevap alacağımı hiç beklemiyordum, çünkü onun hayatı hep maddiyatı yüksek ve şatafat içerisinde, lüks içerisinde yaşayan bir Lord hayatı gibiydi, sonrasında aklıma geldi ben Mehmet'e hiç sormamıştım, senin bu cevabına göre hayatında dönüm noktası olan zaman olmuş olmalı?
     Mehmet bu sefer ki cevabında beni şaşırtmadı, "tabii ki herkesin bu şatafatlı yaşama sahip olmak için fedakarlık yaptığı noktalar vardır ama bunları konuşmakta bir fayda olacağını sanmıyorum" deyip kestirip attı.
     Gelen yaşlı amca kalacak yerinin olmadığını ve dükkanda bir gün için güvenlik kulübesinde geceyi geçirmek istediğini söyledi. Ben önce Mehmet'e baktım sonra biraz düşündüm ve bu amca için Mehmet'in bana verdiği cevap geldi aklıma ve doğru olanın amcanın isteğini geri çevirmemek olduğuna karar verdim. Gece bitti, sabah dükkana geldiğimde kulübenin önünde yaşlı amcayı gördüm, ama o eski kıyafetlerden ve darmadağın saçlardan eser yok aksine 80'lerin yakışıklı nidalarını taşıyan bir beyefendi vardı karşımda, "amca sana ne oldu ?" diye sorduğumda dün yanında olan arkadaşın akşam gelip beni giydirdi berbere götürdü Allah ondan razı olsun dedi, bir şeyi daha anladım ki Mehmet aslında dışarıdan gözüktüğü gibi birisi değil onun içerisinde, hayattan bazı dersleri almış ve bunları hayatına entegre edebilmiş bir insandı...
     Buradan şunu anladım ki hayatınızda nerede olursanız olun ister Sincan'da keresteci ister İstanbul'da milyoner, etrafınızda yaşanan hayatlar hakkında bir haber olursanız hayat sizi elbette ki bir gün olduğunuz yerden indirmesini bilecektir..